Abbas

İstanbul’da plaza insanlarının sorunlarının ortasındaki bir psikiyatristin aşk, ölüm ve cinsellikle örülmüş fantastik romanı.

Oyalanmak kötüdür, yaşamaktır iyi olan. Canının istediğini, içinden geleni yaşamak. Ne engelse buna, onu bırakıp geçmek, yolların bittiğini görmek ve başka bir yol bulabilmek. Ölüm korkusu aslında hayat korkusu muydu acaba? Yaşamadan, yaşayamadan ölmek korkusu. Biliyor musun bedenler yaklaştığında, ruhlar eğer yabancıysa birbirine ve ani bir aşk yoksa ortada, acı çekmeye başlarlar. Bir çentik açılır onlarda, acıları sevişme sonrasında ortaya çıkar. Tekrar bir bedene yaklaşmakla çözeceğini sanırsın ama o acı geçmez. Hep bir ruh ararsın tanıdık ama bulamazsın. Aşk varsa başka tabii. Aşka inanır mısın?

Okumaya devam et

Dolunay Kırmızısı

Fijital Nedir?

Fijital (phygital) kavramı fiziksel ile dijital deneyimlerin harmanlanmasından oluşur.

Neden Fijital Roman?

Kimisi kâğıdın kokusunu duymadan, satır altlarını çizmeden, eliyle kitaba dokunmadan okuduğundan keyif almaz. Kimisi de dijital dünyaya daha meyillidir ve ‘izleme’ kültürüne kitaplardan daha yakın durur.

Biz bu romanı hem fiziksel hem de dijital dünya severler için ‘fijital’ de birleştirdik.

Fijital Roman (İzlenen Kitap) Nasıl Okunur?

‘Dolunay Kırmızısı’ aynı zamanda da bir devam kitabı olduğu için bizim tavsiyemiz öncelikle ilk kitap olan ‘Abbas’ın özetini okumanız ve ondan sonra romana başlamanız yönünde olacaktır.

Romanın akışı esnasında ilk sayfadan başlayarak QR kodlar göreceksiniz. Akıllı telefonlarınızdaki QR kod okuyucu programları kitapta yer alan QR kodların üzerine tuttuğunuzda, romanda geçen sahneleri ‘kısa filmler’ şeklinde izleyebileceksiniz.

İsteyen önce tüm romanı okur ve kısa filmleri kitabı bitirdikten sonra izler; isteyen bir yandan kitabı okurken bir yandan da sırası gelen QR kod izler.

Keyifli okumalar, iyi seyirler.

Okumaya devam et

Karantina Bana Ne Öğretti?

Doktor olmak karantinanın dışında tuttu beni. Elbette bu yeni bir deneyim ve öğrenmezsek kendimizden şüphe etmeliyiz. Ancak öğretmeni olmayan bir öğreti bu ve zorluğu da burada… Yapımıza uyanı; içinde bulunduğumuz fiziksel, düşünsel, duygusal, sosyal şartlarımız içinde algılayıp değerlendirerek davranış alanına geçirebiliyoruz. Her şey öncelikle bize, işleme kapasitemize bağlı.

Okumaya devam et

Corona ve İnsan

Daha önce hiç görülmemiş, yaşanmamış bir kontrolsüz tehlike ve getirdiği ağır travmayla karşı karşıyayız. Üstelik bireysel, bir gruba ait veya bölgesel değil bu sefer tüm toplumların etkilendiği, kaçacak hiç bir yerin olmadığı olağanüstü kaotik bir durumun içindeyiz.

Okumaya devam et

Danimarkalı Kız ve Aşkın Cinsiyeti

2015’te vizyona giren bu filmi izlediniz mi bilmiyorum. Tabi ki bu bir film tanıtım ya da eleştiri yazısı değil. Yine de filmi kısaca özetleyeceğim. Filmin iki baş kahramanı ressam karı koca. Erkek sanat çevrelerinde daha çok kabul gören başarılı bir ressamken kadın henüz çıraklık aşamasında. Bir taraftan da çocuk yapmaya çalışıyorlar. Bir gün kadın ressamın model olarak kullandığı balerin çalışmaya gelmez. O da kocasından modelin kıyafetlerini giymesini ve kendisine poz vermesini ister. Erkek ressam kadın kıyafetleri giymekten ne kadar hoşlandığını fark eder ve sürekli resmini yaptığı doğduğu yerde çocukluk döneminde bir erkeğe aşık olduğunu anımsar. Daha sonra dışarda da kadın kıyafetleriyle dolaşmaya başlar. Kadın anlaşılmaması için kocasının kız kardeşi olduğunu söyler. Bir süre bu böyle devam eder ama kadın dayanamaz ve birkaç doktora götürür. Son gittikleri doktor hastaneye yatırmak ister. Bu sırada kadın artık ünlü bir ressamdır. Sergi açmak için Paris’e giderler ve orada kalırlar. Farkındalığı artan ve kıyafet değiştirmekle yetinemeyeceğini anlayan koca ameliyatla cinsiyet değiştirmek ister. Henüz bu ameliyatlar yeni başlamıştır. Karısı önce vazgeçirmek istese de sonunda kabullenir ve yanında olmak ister. O ise yalnız başına gider ve ilk aşamayı olur. Karısı yine de gider ve yalnız bırakmaz. İkinci aşama daha da zordur ve enfeksiyon nedeniyle kaybedilir. Ölürken yanında olan ve elini tutan yine karısıdır.

Okumaya devam et