Corona Gidene Kadar Evde Ne Yapacağız?

Çin’de başlayan ve hızla tüm dünyaya yayılan Corona Virüsü, ülkemizde de görüldü ve hızla önlemler alınmaya başlandı. Panik yapmadan, ama konunun ciddiyetinin de farkında olarak, risk grubu olan yaşlı, kronik rahatsızlığı olan, kemoterapi gören ya da bir başka hastalık nedeniyle bağışıklık sistemi baskılanmak zorunda olan biri olmasak da, hatta yakınlarımızda bile risk grubunda tanımlanacak birileri bulunmasa da toplum sağlığı için dikkatli olmamız gereken bir süreçteyiz. Bu nedenle mümkün olduğunca evden çıkmamak, kalabalık olabilecek yerlere gitmemek, sosyal hayatımızı askıya almak mecburiyetindeyiz.

Okumaya devam et

“Kadın Kadının Yurdudur” Diyen Filmler

Çocukluk masallarından ergenlikte okunan romantik serilere, Hollywood filmlerinden televizyon dizilerine neredeyse bütün kültür ürünleri bize aşkın hayatımızın merkezinde olması gerektiğini, “doğru kişi”yi bulmanın önemini anlatır. Sindrella, kötü kalpli kız kardeşleri ve üvey annesinin elinden bir prens sayesinde kurtulur; dizilerde erkek kahramanların anneleri oğullarının âşık olduğu kadından hoşlanmazsa türlü entrikalar çevirir, “öteki kadın”lar birilerinin kocalarını ayartmak için hazırda bekler… Liste uzar gider. Şüphesiz ataerkil kültürü içselleştirmiş böyle kadınlar gerçek hayatta da vardır, bunlar uzaydan gelmiş hikâyeler değil. Ama sanki bir şey eksik değil mi?

Okumaya devam et

Kendime Yeni Bir Ben Lazım

Yeni bir yıl, yeni kararlar, yeni başlangıçlar… Bu seneyi daha verimli, daha mutlu, kendinizle daha barışık, isteklerinize daha yaklaşmış olarak tamamlamak sizin elinizde. Bahanelerden kurtulup kendinize yeni bir sayfa açmak istiyorsanız bu yazıda size kılavuzluk edebilecek bir kitaptan bahsedeceğim. Bu küçük kitap, kocaman kapıları açabilecek bir anahtar olacak sizin için.

Okumaya devam et

Kocam Başkasıyla Mesajlaşıyor: Şimdi Ne Yapacağım?

Bir evlilik ne zaman biter? Sevgi bitince mi? Aşk bitince mi? Artık güvenmeyince mi? Bir kere aldatan her zaman aldatır mı? Aşk her şeyi affeder mi? Sanırım bu sorulara bir nefeste kesin cevaplar vermek imkânsız, hatta belki gereksiz de. Çünkü her ilişki, kendi dinamiği içinde farklı bir “anlaşma” barındırıyor ve bütün ilişkiler aynı formülle çalışmıyor. Bu yüzden konu aldatmak/aldatılmak olunca bir rehbere, yapıcı bir çözüme her zamankinden çok ihtiyaç duyuyoruz. Terapist Andrew G. Marshall, Kocam Başkasıyla Mesajlaşıyor’da tam da bu ihtiyaca cevap veriyor.

Okumaya devam et

Yeni Babil’in Eski Rolleri: İzleyici Buna “Düşer mi”?

Toplumsal Cinsiyet 101 dersi örneklemi niteliğindeki bu cümleler, Star TV’de yayınlanmaya başlayan ve sosyal medyada büyük yankı uyandıran yeni dizi Babil’in yine sosyal medyada paylaşılmak üzere hazırlanmış afişlerinden alıntı. Dizi, Halit Ergenç, Aslı Enver, Ozan Güven, Mesut Akusta, Birce Akalay, Nur Fettahoğlu ve Beren Kasımoğulları gibi ünlü ve iyi oyuncu kadrosuyla dikkat çekerken haksız yere işinden edilen bir profesörün hem kendi için adalet hem de hasta oğlu için şifa arayışını konu ediniyor. Yani aslında televizyonda görmekten sıkıldığımız klişe senaryolardan farklı, oldukça ilginç bir hikâyeyi izleyiciyle buluşturuyor.

Okumaya devam et

Tekne Kazıntısı ya da İlk Göz Ağrısı: Doğum Sıranız Sizin Hakkınızda Ne Söylüyor?

Tekne kazıntısı deyiminin, eskiden hamur yoğurulan tahta teknelerin dibinde kalan ufak hamur kalıntılarının tasarruf amaçlı sıyrılmasından geldiğini öğrendiğimde çok bozulmuştum. Çünkü ailenin seneler sonra gelen “sürpriz” son çocuğu olarak hep tekne kazıntısı denerek sevilirdim, oysa çok da matah bir şey değilmiş tekne kazıntısı olmak. Nitekim son çocukların hep “çok ballı”, en şanslı çocuklar oldukları söylense de aslında ilk çocuklarla aralarındaki yaş farkı nedeniyle ilk çocuk özellikleri gösterdiklerini de yeni öğrendim. Neyse ki Dr. Kevin Leman’ın Kaçıncı Çocuksunuz? kitabı, bundan çok daha fazlasını öğretti bana.

Okumaya devam et

İlişkilerin Kırılma Noktası

Bir ilişki ne zaman biter? Artık ondan nefret ettiğinizde mi? Paylaşacak bir şey kalmadığında mı? Tahammül etmekte zorlanmaya başladığınızda mı? Sıkılınca mı? Yoksa sadece süresi dolduğu zaman mı? Bu soruların tek ve kesin bir yanıtı yok tabii ki. Ancak bir ilişkinin sağlıklı bir şekilde bitmesi, kavgalar, hayal kırıklıkları, ağır depresyonlar yaşayıp zamanla birbirini tüketen iki insana dönüşmekten çok daha iyidir, burası kesin. Peki, ayrılmamız gerektiğini, artık ilişkinin bittiğini nasıl anlarız? O kırılma noktası nedir?

Okumaya devam et

Mağdur Babalar Matinesi: Bir Evlilik Hikâyesi

Son birkaç gündür sosyal medyada herkes Marriage Story (Evlilik Hikâyesi) filminden bahsediyor. Övenler, yerenler, abartanlar… El mahkûm, izlemek zorunda hissediyorsunuz kendinizi. Böyle bir etkisi var sosyal medyanın gerçekten; “kültür” dayatıyor. Yine de bu dayatılan kültürden bahsedecek ve yönetmenliğini Noah Baumbach’ın yaptığı, başrollerinde Scarlett Johansson ve Adam Driver’ın oynadığı, oyuncu bir kadın ve yönetmen eşinin boşanma sürecini anlatan bu “evlilik hikâyesi” üzerine birkaç söz edeceğim.

Okumaya devam et

Bu Kitabı Erkekler Okusun!

Bir Hollywood klişesi vardır: Genç bir kadın, birkaç kadın arkadaşının dizine yatmış ağlarken onu terk eden sevgilisini ne kadar çok sevdiğini ve onsuz yapamayacağını anlatır. Kadının arkadaşları da önce gözyaşlarını siler, sonra bu terk eden erkeği nasıl yeniden elde edeceğine dair taktikler üretmeye başlarlar. Sonra kamera erkek tarafına çevrilir, adam erkek arkadaşlarıyla birlikte eğleniyor ve “ilişkiden kurtulduğu” için kutlama yapıyordur. Bu klişe, kadınların ayrılığı atlatamadıklarını, “fazla” duygusal olduklarını söyleyen o bildik modern “Kadınlar duygusal, erkekler mantıklıdır” ya da “Kadınlar aşk, erkekler seks ister” kalıp yargılarının bir uzantısıdır aslında. Peki gerçekten öyle mi?

Okumaya devam et

Libidinal Kurgular, Kurgusal Arzular Çağı: “Yaman” Çelişki

Son yıllarda yükselişe geçen ve hemen her kültür ürününde kendine yer bulan bir erkek tipi var: Kaslı, “aşşşşırı yakışıklı”, sert, içe kapanık, aşkını sevgisini belli etmeyen ve tam da belli etmediği için kadınlar tarafından çekici bulunan zengin iş adamı. Bu tip, özellikle yaz dizilerinde mutlaka karşımıza çıkar. Sakar, heyecanlı, şaşkın bir genç kadın bu tipin asistanı olur; henüz “gözü açılmamış” bu genç kadını fark eden kaslı erkeğimiz hemen bu kızı gözüne kestirir, ama hislerini de belli etmez. Derken bitmeyen bir “cinsel gerilim” silsilesi başlar.

Okumaya devam et