Tara Kitap

Kendime Yeni Bir Ben Lazım

Yeni bir yıl, yeni kararlar, yeni başlangıçlar… Bu seneyi daha verimli, daha mutlu, kendinizle daha barışık, isteklerinize daha yaklaşmış olarak tamamlamak sizin elinizde. Bahanelerden kurtulup kendinize yeni bir sayfa açmak istiyorsanız bu yazıda size kılavuzluk edebilecek bir kitaptan bahsedeceğim. Bu küçük kitap, kocaman kapıları açabilecek bir anahtar olacak sizin için.
Mehtap Utuş, Paradan Mektup Var! kitabında kendimizi olumlu değişimlere karşı nasıl kısıtladığımızı, kendimize nasıl ket vurduğumuzu ve sadece parayı değil, başarı ve mutluluğu kendimizden nasıl uzaklaştırdığımızı anlatarak bize “yeni”yi kucaklamanın yollarını öğretiyor. Utuş diyor ki, “Kendi gerçeğinizi öğrenip çözmek için bu kitabı aracı olarak kullanabilirsiniz. Bu kitap araç olarak kullanılmak üzere tasarlandı, araç olarak kullandığınızda size gereken tüm cevapları verecektir.”

“Zaten olmaz ki…”

Hadi geçtiğimiz senenin bir muhasebesini yapalım. 2019’a girerken neleri hedeflemiştiniz, neleri ummuştunuz, hangilerine ulaştınız, hangileri hayalde kaldı? Hepimiz yeni bir yılı tazelenmek, yeni kararlar almak için bir fırsat sayar, “Bu yıl şunları yapacağım” diyerek kendimize sözler veririz. Ama çok azını gerçekleştirecek kadar sebat gösterir ya da daha hiç başlamadan “Zaten olmaz ki…” diyerek hayallerimize engel koyarız.
Oysa bariyerler, bazen sadece bizim algımızla ilgilidir. Hani şu meşhur akvaryumdaki balık hikâyesi gibi: Küçük bir akvaryumda yaşayan balığı daha geniş bir akvaryuma koyduklarında fark ediyorlar ki balık, alıştığı küçük akvaryumun sınırlarının ötesine geçmiyor, aynı çember içinde dönmeye devam ediyor. Halbuki bu yeni bir akvaryum, daha büyük, daha geniş, yüzülecek, görülecek daha çok şey var.
Bu yeni yılın yeni bir akvaryum olduğunu düşünün. Adımlarınızı genişletin, hayallerinizi de. ““Eşsiz yeteneklerimize güvenmeyi, onlara saygı duymayı, onları ‘öz’ ruhta kabul etmeyi, takdir etmeyi öğrenmek bizi onurlandırır. Bunları yapabilmek için değiştireceğimiz tek şey, algımızdır” diyen Mehtap Utuş’a kulan verin. Kendi sınırlarımızı kendimizin belirlediğini fark ettiğimizde, sınırları genişletmenin de elimizde olduğunu anlayacağız. Bu kitabı okuduktan sonra, “limitlerimizi aşmış, bahanelerimizi fark etmiş olarak, yaşamın sonsuz desteği ile bedenimiz sıkışmadan hareket etmeyi öğreneceğiz.”

“Eğer biri olabilseydiniz, kim olmayı isterdiniz?”

Başkasının bahçesi daha yeşil, tavuğu daha güzel gelir insana hep. Hepimizin imrendiği, “keşke” diyerek baktığı birileri vardır. Hatta bazen öyle zamanlar olur ki sanki herkesin hayatı su gibi akıyor, hiçbir pürüz önlerini tıkamıyor da bütün aksilikler bizi buluyor gibi gelir. Oysa komşumuz daha yeni terfi almıştır, arabası son modeldir, o son beş kiloyu da nasıl kolay vermiştir… Peki gerçekten öyle mi?
Kendinize şu soruyu sorun: “Elimde olsaydı kim olmak isterdim?”. Ardından da şunu cevaplamaya çalışın: Neden bu kişi olmak isterdim? Bu kişi daha mı zeki, daha mı zengin, daha mı güzel, yoksa sadece daha mı mutlu? Bu sorular, aslında nerede eksiklik hissettiğimizi, neyi aradığımızı, hayatımızın neresinde değişikliğe ihtiyaç duyduğumuzu bize gösterebilir. Soruları cevaplamayı bitirdiğinizde kendinize söylemeniz gereken bir şey daha var: “Başkası olmak BENİM ELİMDE!”.
Değişmek mi istiyorsunuz? Öyleyse değişin. Kimse size gelip bir sihirli değnek vermeyecek; ama bu küçük kitap, aslında ihtiyacınız olanın sihirli bir değnek değil, kendinizi tanımak ve yeniliğe açık olmak olduğunu gösterecek. “Siz bahanelerinizi bıraka bıraka yeni alana geçmeye hazır olun. Yeni konular, yeni durumlar, yeni işler, yeni aşklar, arkadaşlar yani yaşamın her alanında yepyeni durumlar yaşayacaksınız.”

Aldım, Verdim, Ben “Beni” Yendim!

Paradan Mektup Var!, paraya bakış açınızı değiştirecek. Aslında her şeyin “almak” ve “vermek”le ilgili olduğunu anladığımızda, paranın bize nasıl kolay geldiğini şaşırarak izleyeceğiz. Utuş diyor ki, “Yaşamın dengesini bulmak için öncelikle almanın ve vermenin gerekliliğini kavramak gerekir. Aldığını vermek, kişiyi daima dengeli yapar. Kişi, yalnızca verdiği zaman ne aldığını öğrenebilir.” Vermeyi öğrendiğimizde, vermenin hazzını yaşadığımızda, aldığımız çok daha fazlası olacak.
Kitabın içindeki çalışmaları adım adım takip ettiğinizde, hedefinize sandığınızdan da hızlı vardığınızı fark edeceksiniz. Her bir sayfa, hayatınızda istediğiniz değişime doğru attığınız bir adım olacak.
Bu yeni yıl, kendinizde neyi değiştirmek istediğinize karar vermeniz ve yeni bir başlangıç yapmanız için bir vesile olsun. “Bugün kendinizde bir fark yaratın. Bu daha önce hiç denemediğiniz bir fark olsun: Almak istediğinizi verin.” Aşk, dostluk, para, başarı… Kendi gücümüzü keşfedip bu güçle dünyaya ne verirsek karşılığında, verdiğimiz şeyi alacağımızı unutmayalım.

Paylaş :

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir