Yeni Babil’in Eski Rolleri: İzleyici Buna “Düşer mi”?

Toplumsal Cinsiyet 101 dersi örneklemi niteliğindeki bu cümleler, Star TV’de yayınlanmaya başlayan ve sosyal medyada büyük yankı uyandıran yeni dizi Babil’in yine sosyal medyada paylaşılmak üzere hazırlanmış afişlerinden alıntı. Dizi, Halit Ergenç, Aslı Enver, Ozan Güven, Mesut Akusta, Birce Akalay, Nur Fettahoğlu ve Beren Kasımoğulları gibi ünlü ve iyi oyuncu kadrosuyla dikkat çekerken haksız yere işinden edilen bir profesörün hem kendi için adalet hem de hasta oğlu için şifa arayışını konu ediniyor. Yani aslında televizyonda görmekten sıkıldığımız klişe senaryolardan farklı, oldukça ilginç bir hikâyeyi izleyiciyle buluşturuyor.

Okumaya devam et

Tekne Kazıntısı ya da İlk Göz Ağrısı: Doğum Sıranız Sizin Hakkınızda Ne Söylüyor?

Tekne kazıntısı deyiminin, eskiden hamur yoğurulan tahta teknelerin dibinde kalan ufak hamur kalıntılarının tasarruf amaçlı sıyrılmasından geldiğini öğrendiğimde çok bozulmuştum. Çünkü ailenin seneler sonra gelen “sürpriz” son çocuğu olarak hep tekne kazıntısı denerek sevilirdim, oysa çok da matah bir şey değilmiş tekne kazıntısı olmak. Nitekim son çocukların hep “çok ballı”, en şanslı çocuklar oldukları söylense de aslında ilk çocuklarla aralarındaki yaş farkı nedeniyle ilk çocuk özellikleri gösterdiklerini de yeni öğrendim. Neyse ki Dr. Kevin Leman’ın Kaçıncı Çocuksunuz? kitabı, bundan çok daha fazlasını öğretti bana.

Okumaya devam et

İlişkilerin Kırılma Noktası

Bir ilişki ne zaman biter? Artık ondan nefret ettiğinizde mi? Paylaşacak bir şey kalmadığında mı? Tahammül etmekte zorlanmaya başladığınızda mı? Sıkılınca mı? Yoksa sadece süresi dolduğu zaman mı? Bu soruların tek ve kesin bir yanıtı yok tabii ki. Ancak bir ilişkinin sağlıklı bir şekilde bitmesi, kavgalar, hayal kırıklıkları, ağır depresyonlar yaşayıp zamanla birbirini tüketen iki insana dönüşmekten çok daha iyidir, burası kesin. Peki, ayrılmamız gerektiğini, artık ilişkinin bittiğini nasıl anlarız? O kırılma noktası nedir?

Okumaya devam et

Mağdur Babalar Matinesi: Bir Evlilik Hikâyesi

Son birkaç gündür sosyal medyada herkes Marriage Story (Evlilik Hikâyesi) filminden bahsediyor. Övenler, yerenler, abartanlar… El mahkûm, izlemek zorunda hissediyorsunuz kendinizi. Böyle bir etkisi var sosyal medyanın gerçekten; “kültür” dayatıyor. Yine de bu dayatılan kültürden bahsedecek ve yönetmenliğini Noah Baumbach’ın yaptığı, başrollerinde Scarlett Johansson ve Adam Driver’ın oynadığı, oyuncu bir kadın ve yönetmen eşinin boşanma sürecini anlatan bu “evlilik hikâyesi” üzerine birkaç söz edeceğim.

Okumaya devam et

Bu Kitabı Erkekler Okusun!

Bir Hollywood klişesi vardır: Genç bir kadın, birkaç kadın arkadaşının dizine yatmış ağlarken onu terk eden sevgilisini ne kadar çok sevdiğini ve onsuz yapamayacağını anlatır. Kadının arkadaşları da önce gözyaşlarını siler, sonra bu terk eden erkeği nasıl yeniden elde edeceğine dair taktikler üretmeye başlarlar. Sonra kamera erkek tarafına çevrilir, adam erkek arkadaşlarıyla birlikte eğleniyor ve “ilişkiden kurtulduğu” için kutlama yapıyordur. Bu klişe, kadınların ayrılığı atlatamadıklarını, “fazla” duygusal olduklarını söyleyen o bildik modern “Kadınlar duygusal, erkekler mantıklıdır” ya da “Kadınlar aşk, erkekler seks ister” kalıp yargılarının bir uzantısıdır aslında. Peki gerçekten öyle mi?

Okumaya devam et

Libidinal Kurgular, Kurgusal Arzular Çağı: “Yaman” Çelişki

Son yıllarda yükselişe geçen ve hemen her kültür ürününde kendine yer bulan bir erkek tipi var: Kaslı, “aşşşşırı yakışıklı”, sert, içe kapanık, aşkını sevgisini belli etmeyen ve tam da belli etmediği için kadınlar tarafından çekici bulunan zengin iş adamı. Bu tip, özellikle yaz dizilerinde mutlaka karşımıza çıkar. Sakar, heyecanlı, şaşkın bir genç kadın bu tipin asistanı olur; henüz “gözü açılmamış” bu genç kadını fark eden kaslı erkeğimiz hemen bu kızı gözüne kestirir, ama hislerini de belli etmez. Derken bitmeyen bir “cinsel gerilim” silsilesi başlar.

Okumaya devam et

Ayrılıktan Nasıl Daha Da Nasıl Güçlenerek Çıkılır?

Ayrılık veya boşanma süreci, sebebi ne olursa olsun iki taraf için de çok zor olacaktır. Bu durum dünyanızı alt üst edebilir, psikolojik açıdan dengenizi bozabilir, iş hayatınızı, aile ilişkilerinizi hatta arkadaşlarınızla iletişiminizi kökten sarsabilir. Ancak bu zor dönemden en az hasarla geçmek hatta bu dönemden “güçlenerek çıkmak” mümkün.

Okumaya devam et

Çocuğunuzun Dilinden Gerçekten Anlıyor Musunuz?

Ebeveyn olarak üzerinde çalışmanız gereken en önemli şeylerden biri çocuğunuzun psikolojisini anlamaktır. Ebeveynlik konusunda eğitim veren bir üniversite bölümü yok, bunun için akademik anlamda herhangi bir eğitim almanıza imkan yok. Yine de yapmanız gereken, çocuğunuzun neyi sevdiğini veya sevmediğini tespit etmek, neye güldüğüne veya ağladığına dikkat etmek, onu motive eden veya üzülmesine neden olan şeyleri bulmaktır. Kısacası çocuğunuzun dilini öğrenmeli ve onu anlamalısınız.

Okumaya devam et

İlişkilerde Kadınların En Çok Düştüğü Duygusal Tuzaklar

Kadınlar söz konusu olduğunda en eski korkulardan biri herhalde aldatılma korkusudur. Elbette bu korkunun yalnızca kadınlar tarafından hissedildiğini söylemek doğru olmaz. Ancak kadınlar belki de bu korkunun etkisini daha derinden yaşıyor.

Aldatılma korkusu da dahil olmak üzere ilişkilerde kadınların sıkça düştüğü duygusal tuzakları ve bunlara karşı alınabilecek önlemleri bu yazıda bulabilirsiniz.

Okumaya devam et

Tara Kitap’ın Yayımladığı Son 3 Kitabın Kısa Tanıtımı

Ebeveynlik, kişisel gelişim, ilişkiler ve motivasyon alanlarında yayımladığı kitaplarla büyük beğeni kazanan Tara Kitap, üç yeni eseri daha okurlarına sundu.

Hayatın farklı yönlerini ele alan üç yeni eser, yayımlandıkları günden bu yana dikkat çekici bir popülerliğe sahip oldu.

Bu yazıda, Tara Kitap’ın üç yeni yayını hakkında tanıtıcı bilgilere ulaşabilirsiniz.

Okumaya devam et