Tara Kitap

Karantina Bana Ne Öğretti?

Temas, temas, temas… İnsanın en temel ihtiyacı. Karanlık bir odada gözlerimiz açsak ilk yapacağımız şey, ellerimizle etrafa dokunmaya çalışmak. Parmak uçlarımız sihirli bizim. Parmak uçlarımızda yaşam enerjimiz. Minicik bir dokunuş yetiyor iki aşık insanı diyar diyar gezdirmeye… Sarılmak desen, en güçlü sakinleştirici. Sözün bittiği yerde sarılmak girer devreye. Hem öyle bir girer ki acın hafifler, mutluluğun coşar. Öylesi bir güç; sana hizmet edeni büyüten, hizmet etmeyeni azaltan.
Ve bir gün dediler ki bize; “Sarılma. Dokunma. Konuşma.” Maskelerin ardına saklandı yüzler, eldivenlerin içine hapsoldu eller. Hepimiz birbirimizden kaçar olduk, maskelerin dışında kalan gözlerimiz şüpheyle, korkuyla bakar oldu birbirimize. “Sosyal mesafe” denildi adına ama aslında kocaman bir “fiziksel mesafe” girdi aramıza. En temel ihtiyacımız öylece, birden bire, aniden, hiç aklımızda yokken alınıverdi elimizden.
Zamanında sarılamadıklarımıza üzülür olduk, zamanında burun kıvırarak kapısını açtığımız büyüklerin kokusu o kıvrılmış burunlarımızda tüter oldu. Kim bilir, belki de değerlerini anladık. Samimi itirafımdır, ben yoğun olduğum dönemlerde ilk sevdiklerime ayırdığım zamanlardan çalardım. Karantinada anladım ki sevdiklerimle zaman kumbaram çok da dolu değilmiş. Bazen insan sert bir dille öğreniyor öğrenmesi gerekeni. Dilerim öğrenmişimdir ayrıca. Bizim işimize geldiğinde öğrendiklerimizi çok çabuk unutabilme kapasitemiz malum ? İnsanız ?
Temas dedim ya hani yazının başında; temas insanın en önemli ihtiyacı. Ondan sebep sosyal medya çıldırdı. Ondan sebep insanlar –ben de dâhil- instagram canlı yayınları, söyleşiler, yemek tarifleri vs. paylaşır oldu. İnsan kendi varlığını bir şekilde göstermek istiyor. Ben buradayım, güvendeyim, bedenimdeyim seslenişi…
Bilgilerini sandıkların içine sarıp sarmalayanlar ücretsiz paylaşımlara açtılar. Açtık. Neden? Beden ve ruh istedi… Yumuşamak istedi kalpler, paylaşarak çoğalmak istedi. Bir arada olmaya, temas halinde olmaya ihtiyaç duydu bedenlerimiz, ruhlarımız.
Bu karantina döneminde insanın beden ruh ve zihin sisteminin ahenkli işleyişine bir kez daha âşık oldum ben.
Âşık olmak beni hayatta tutan şey. Çok şükür!

Özlem Çetinkaya

Paylaş :

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir